İkili karma/eklektik devlet modeli
Kimileri çok boyutlu ve yapılı açmazlardan ve çıkmazlardan kurtulmak için üniter devlet yapısı yerine gevşek, eklektik devlet modelini benimsemekte ve teklif etmektedir.
Bu doğrultuda AKDAV bünyesinde faaliyet gösteren İmamlar ve Yurtdışı Mezunlar Komisyonunun Pazar Sohbetlerinden birinde Keşmir Liberal Demokrat Dostları Başkanı Mahmud Faiz'i dinledik. Mahmut Faiz "Keşmir Üzerinden Pakistan Hindistan Çekişmesi" konulu bir sunum yaptı. Burada en dikkatimi çeken hususların başında Hindistan ile Pakistan'ın ayrışma sürecinde Muhammed Ali Cinnah'ın ayrılma yönünde değişen tutumu oldu. Bu değişim onu kararlılığa götürmüştür. Önce Kongre Partisi saflarında mücadele yürüten yani birlikten yana tutum takınan Muhammed Ali Cinnah bilahare Hinduların sertleşen tutumlarını görünce fikrini değiştirir. Ayrılmaya karar verir. Bu ayrıntıyı unutmuşum veya bilmiyordum; Mahmut Faiz'in sözleriyle bellemiş oldum. Hinduların katılığı onu karşı katılığa götürmüştür. Hindutva odaklı Modi hükumeti ve BJP partisi onun ferasetini veya öngörüsünü doğrulamıştır. Modi her yerdeki Müslümanlara düşmandır. Netanyahu gibi İslam düşmanlığı sınır tanımamakta ve küresel boyuttadır.
Hinduların tutumu karşısında Cinnah ayrılmaktan başka çare göremiyor. Muhammed Ali Cinnah'ın bu ayrılıkçı tutumuna karşı o dönemde hala Hindularla anlaşma ve birlik devleti kurulabilineceğini uman ve düşünen zümreler de vardır. Hatta bu uğurda Haksar Hareketi (The Khaksar Tehrik-movement) hareketi kurulmuştur. Bu hareket eklektik ya da iki yapılı bir devlet modelini benimsemekte ve ön görmektedir. Bin yıl boyunca Hindistan'da Müslüman ağırlıklı tekilci bir devlet hüküm sürmüştür. 1857 tarihinden itibaren de Hint Alt Kıtasını İngilizler yönetmeye başlamıştır.1947 yılında Hindistan'dan çekilirken Keşmir'i entrika yoluyla Hindulara devretmiştir. Aynı şey Sykes-Picot bölüşmesinden sonra Filistin'de de yaşanmıştır. İngiltere diğer Arap ülkelerinden ayırmak için Filistin'e ayrı bir statü vermiştir. Kısaca kademeli olarak Filistin'i Yahudilere peşkeş çekmiştir. Dolayısıyla Filistin ile Keşmir'in kaderi ayın olmuştur. Keşmir meselesi dinmez bir yara olmuş ve kaç defa Pakistan ile Hindistan'ı karşı karşıya getirmiştir. Yine Filistin meselesi sürekli cephe ülkesi (ardu'r ribat)konumunda olmuştur. Arapları ve Filistinlileri İsrail ile karşı karşıya getirmiştir. İki ulus arasında birlik devleti öngören Haksar Hareketi, İnayetullah Han Maşriki tarafından kurulmuştur.
Pakistan Müftüsü Muhammed Şefii, İnayetullah Han ve iki yapılı tek devlet formülüne karşı bir reddiye kaleme almıştır (Ulemau Diyobend, Muhammed Taki Osmani,s:102/Mektebetü'l Ganim). Hindistan-Pakistan arasında eklektik devlet formülü teklif eden Haksar hareketi gibi Filistin'de de benzeri teklifler olmuştur. Teklifi ve kendisi pek ciddiye alınmayan Muammer Kaddafi 'İsratin' adını verdiği bir birleşik devlet formülünü gündeme getirmiştir. İsrail'in İsra'sını ve Filistin'in de Tin'ini birleştirerek 'İsratin' adıyla ortak bir devlet önermiştir. İsrail'in yokuşa sürmesi nedeniyle iki devletli formül hayata geçmeden çökmüştür. Buna mukabil iki yapılı bir formül uygulanabilir değildir. Tek çare Filistinlilerin hükümranlığında tek bir devlet kurulmasıdır. Deneme yanılma yöntemiyle ötekiler sadet dışı kalmıştır. Burada yani Filistin'de Yahudiler devletin ikinci parçası olarak değil de sadece vatandaşlık statüsüyle kalabilirler. Kısaca referans tek olmalıdır. Kudüs, Filistin tamamıyla Filistinlilerin hükümranlığında kalmalıdır. Kötü yönetimleri nedeniyle İsrail'in daha ötesini isteme hakkı yoktur. Güney Afrika'yı beyazlardan sonra siyahların yönetmesinde olduğu gibi.
Son sıralarda yapılan garip tekliflerden birisi de yeni Kanada Başbakanı Mark Carney'in teklifidir. 'Siyonist bir Filistin Devleti' kurulmasını teklif etmektedir. Bari devamında tezini Hindistan'a kadar genişleterek Hindutva ideolojisini kabul etme kaydıyla Pakistan'ın da aynı çatı altında Hindistan ile buluşmasını da teklif etseydi!
Kısaca eklektik devlet modelleri geçersizdir. Buradan Kıbrıs'a da bir gönderme yapmak ve pay çıkarmak da mümkündür.
Mustafa Özcan
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.