Kiros dostluğu
Babil sürgününden sonra Yahudileri kurtaran ve Kudüs'e iade eden Pers Kralı Büyük Kiros olmuştur. Günümüzde ise Kehf Suresi üzerinden Mehdi ile ilişkilendirilen yeni bir Kiros bekleniyor ve onun misyonu muhtemelen son kez Yahudileri sürgüne göndermek olacaktır. Bu yeni Kiros yine İran kaynaklı mı? Kimse bilmiyor.
Merhum Ebu'l Kelam Azad Kur'an'da bahsi geçen Zülkarneyn sıfatlı kişi için Pers kralı Kiros (Araplar Kuruş, İngilizler Cyrus derler) olduğu tespitinde bulunur. Kiros'un tarih önündeki en büyük özelliği Babil'de sürgünde yaşayan Yahudileri kurtarmış ve atalar yurduna döndürmüş olmasıdır. Bu açıdan da Yahudi çevreleri İran halkına büyük sempati besler. Persler ve Yahudiler bu itibarla dost sayılırlar. Aralarında Kiros kardeşliği tesis edilmiştir.
Kur'an'da Kehf Suresi müteşabih bir suredir. Hem maziyi hem geleceği kucaklar ve kuşatır. Aynı aktörler hem mazide hem de atide mevcuttur. Bu surede ele alınan Zülkarneyn de hem çift sıfatlı hem de çift dönemlidir. Zülkarneyn ile birlikte surede kıssaları geçen Yecüc ile Mecüc iki devirli bir topluluktur. Kur'an son vadelerinde tepelerden akın edeceklerini haber vermektedir. İlk dönemde Zülkarneyn zamanında bozgunculuk yapmaktadırlar ve bedevi görünümlü kabilelere zulüm etmektedirler. Tarihteki Zülkarneyn'in yaptığı seddin yıkılmasıyla da önleri açılacak ve Kutsal Topraklar'a ve Orta Doğu'ya akın edecekler ve sarkacaklardır. Burada onların hakkından İsa Mesih gelecektir. İlk dönemde Zülkarneyn teknolojik marifetiyle onları seddinin gerisine hapseder. Hadislerde mecazen seddin her geçen gün aşındığı ve yıkılmak üzere olduğu haber verilir. Bu set Kafkaslarda bulunmaktadır. Müfessirlerin ekserisi, Kur'an-ı Kerim'de coğrafi konumuyla birlikte tasvir edilen Zülkarneyn Seddinin Uzak Doğu bölgelerinde olduğunu ifade etmişlerdir. Kadı Beyzavi gibi bazı âlimler de bu seddin Azerbaycan ile Ermenistan tarafında, Türkistan topraklarının bittiği yerde olduğunu söylemişlerdir.
Son sıralarda Çin bölgesinde yapılan kazılarda ilginç bulgular keşfedilmiştir. Söz gelimi orada yapılan kazılarda Zülkifl Aleyhisselamın mezarı bulunmuştur. Bir başka gelişme de Çin Seddi'ne benzeyen Orta Asya'nın en bilinen yapılarından Çin Seddi'ne yalnızca birkaç günlük mesafede, tarih boyunca unutulmuş bir başka büyük duvar sisteminin keşfedilmesidir. Orta Çağ Duvar Sistemi olarak adlandırılan bu yapı ağı, günümüz Çin, Moğolistan ve Rusya topraklarında yaklaşık 4.000 kilometre boyunca uzanıyor.
Zülkarneyn Seddi ise iki dağ arasında kurulmuştur, demir eriyikle kapatılmıştır. Zülkarneyn Seddi ile ilgili tasdike muhtaç iki gelişme daha oldu. Bunlardan birisi Trump'ın çevresinin onu Pers Kralı Büyük Kiros'a benzetmeleridir. Belki de Yahudilerin yeni hamisi olarak görüyor olabilirler. İkincisi de İran'da rejim değişikliği yolunda Netanyahu'nun İran halkına seslenmesi sırasında sarf ettiği sözlerdir. Bu da yine aynı kapıya ve Kiros meselesine çıkıyor. Netanyahu İran halkını Kiros dostluğuna çağırıyor. Arapları İbrahimilik kardeşliğiyle, Persleri de Kiros dostluğuyla bağlamak istiyor. İsrail daima Kiros'un emaneti ve varisleri olarak gördüğü Persler ile yöneticilerini birbirinden ayırmıştır. Bu açıdan Şimon Peres de İran halkına seslendiği bir konuşmasında onlara dost olduklarını söylemiştir,
Trump da İran akıllanmazsa tarihten devraldığı imparatorluk bakiyesini koruyamayacağını söylemiştir. Herhalde bu tarihi bağlara atıfta bulunmuştur. Türkiye karşısında Netanyahu'ya aklını başına devşir diyen Trump İran konusunda da Netanyahu'yu frenleyemeyince söylemi tersine çevirmiştir. İranlıları akıllı olmaya davet etmiştir. Netanyahu, Trump'ı biraz kaçık mı buluyor yoksa Kiros olma ihtimalini gerçek mi buluyor? Pers İmparatorluğu'nun hükümdarı olan Kiros, özellikle Babil Kralı Nabukadnezzar tarafından sürgüne gönderilen Yahudilerin özgürleşmesinde önemli bir tarihi şahsiyettir. M.Ö. 6. yüzyılda hüküm süren Kiros, Yahudi halkına büyük bir yardımda bulunmuştur. Yahudilerin, Babil'den geri dönmelerini sağlayarak Kudüs'ün ve dini mekânları olan Mabet'in yeniden inşasını mümkün kıldığı bir gerçektir. Bu olay, Yahudi kültürü ve inancı açısından son derece önemli bir dönüm noktasıdır. Bu nedenle Kiros, hem tarihi hem de dini bağlamda, Yahudi milletinin hafızasında önemli bir yer edinmiştir.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Kiros'u malzeme yaparak İran halkına yönelik yaptığı çağrıda, "Bu, ayağa kalkıp sesinizi duyurmanız için bir fırsat. Birçok kez söylediğim gibi, İsrail'in mücadelesi İran halkına karşı değil. Mücadelemiz sizi ezen ve yoksullaştıran katil İslam rejimine karşıdır." dedi. Belli ki Netanyahu İran üzerinden İslam'dan da hıncını alıyor! Netanyahu İran halkına ayaklanma çağrısı da yaptı: Bu ayağa kalkıp sesinizi duyurmanız için bir fırsat! Netanyahu, saldırılarının İran halkına değil, rejime yönelik olduğunu söyledi. Netanyahu, yaptığı açıklamada şu ifadeleri de kullandı:"İran'ın gururlu insanları! Tarihin en büyük askeri operasyonlarından birinin, Yükselen Aslan Harekatı'nın ortasındayız. Yaklaşık 50 yıldır size zulmeden İslam rejimi, ülkemiz İsrail Devletini yok etmekle tehdit ediyor (Yahudi rejimi de 77 yıldır Filistinlilere zulmediyor). İsrail'in operasyonunun amacı, İslam rejiminin bize yönelik nükleer ve balistik füze tehdidini bertaraf etmektir. Biz hedefimize kilitlenirken sizin de özgürlüğünüze kavuşmanızı diliyoruz. 24 saat içinde üst düzey askeri komutanları, kıdemli nükleer bilim insanlarını, İslam rejiminin en önemli zenginleştirme tesisini ve balistik füze cephaneliğinin büyük bir bölümünü ortadan kaldırdık. Daha fazlası yolda. Rejim kendilerine neyin isabet ettiğini neyin isabet edeceğini bilmiyor. Hiçbir zaman bu kadar zayıf olmamıştı. Bu, ayağa kalkıp sesinizi duyurmanız için bir fırsat. Kadın, Yaşam, Özgürlük. Defalarca söylediğim gibi, İsrail'in mücadelesi İran halkına karşı değil. Mücadelemiz sizi ezen ve yoksullaştıran katil İslam rejimine karşıdır. İran milleti ile İsrail milleti Büyük Kiros'un zamanından beri dostturlar. İran halkının, kötü ve baskıcı rejimden özgürlüğünü alabilmesi için bayrağı ve tarihi mirası etrafında kenetlenmesinin vakti geldi. Mar-do-me sh-ja-ee İran, noor bar tariki piruz ast. İran'ın yiğit halkı, ışık karanlığı yener!"
Görünen o ki Netanyahu'nun Osmanlı korkusu dinmiş. Benim anlattığım versiyon kulağına giderse korkusu yeniden depreşecektir. Korkarım, bundan sonra Firavun'un Musa'nın doğmasından ürktüğü gibi Netanyahu'nun eceli de Mehdi kılığındaki İkinci Kiros'un elinden olacaktır. Kim bilir? Korkunun ecele faydası yoktur!
Mustafa Özcan
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.