Mustafa Özcan
28.07.2025
Mustafa Özcan
Macron kimi, neyi tanıyor?
Tüm Yazıları

Macron kimi, neyi tanıyor?

Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron, Eylül'e randevu verdi. BM Genel Kurulu toplantıları sırasında Filistin devletini tanıyacaklarını duyurdu! Bunun pratik bir yararı olacak mı? Veya kime ne yararı sağlayacak? Yoksa havanda su dövme kabilinden mi? Şimdiye kadar 1988 yılından beri Filistin devleti kaç defa kuruldu ve kaç defa tanındı! Ama somut bir getirisi olmadı. Çünkü dayanakları ve zemini yoktu. Söz gelimi Turgut Özal döneminde Filistin devletini tanıma karşılığında İsrail ile düşük seviyeye indirilen diplomatik münasebetleri yeniden en yüksek seviyesine çıkarma kararı alınmıştı. Bunun karşılığında Filistin devletini tanımamız uygun görülmüştü. Kenan Evren döneminde biraz da Arap sermayesini çekebilmek için 1980'lerin başında veya Kudüs, İsrail tarafından ilhak edilince ve ebedi başkent ilan edilince diplomatik münasebetleri tepki olarak alt düzeye (İkinci katiplik seviyesi) indirmiştik. Şimdi Macron'u tehdit ettikleri gibi o zaman da İzak Şamir gibi İsrailli yetkililer bizi de tehdit etmişlerdi. Adamlar pervasız ve dilleri uzun. Esasında Macron dalavereci birisi, sözlerine itimat edilmez. Filistinlilerden ziyade Filistinliler üzerinden kendi çıkarlarını gözetmek ve kollamak istiyor. Sözlerine itibar edilse bile devlet kurmak için 'entity' denilen bir varlığa toprak parçasına ihtiyaç var. Kağıt üzerinde toprak var ama İsrail işgali altında. İsrail bunlardan feragat edecek mi? İsrail işgalde direttiği için iki devletli çözüm de fiiliyatta yürümüyor. Kuvveden fiile geçmiyor! Bunun yerine Macron'un yapması gereken acil olarak Gazze'de açlığı durdurmak ve insan hakları ihlaline bir çözüm bulmak. Macron bu teklifiyle birlikte sadece göz boyuyor! Halbuki acil olmayan konular bekleyebilir.

Oysa ki tanıma karşılığında hala Filistinlilere şart üzerine şart koşuyor!

Buna mukabil İsrail karakteri gereği çok şüpheci. Yahudilerin ve münafıkların karakteri budur. Münafikun Suresi 4'üncü ayette dile getirildiği gibi her çığlığı ya da gürültüyü aleyhlerinde sanırlar. Pek şüphecidirler. Macron'un teklifine olmayacak anlamlar yüklenmesi gerçekçi ve doğru değil. Macron diplomatik bahis oynuyor! Ondan ötesi laf-u güzaf yani boş laf. Macron kendisine bölgede bir rol arıyor. Filistin'i de arayışına alet ediyor!

Macron'un Filistin devletini tanıması post mortem bir tanıma olacaktır. Mahmut Abbas'ın bu tür projelerle uğraşacak mecali yok. Filistin yansa da o rahatına bakıyor!

Komünizm çöktüğünde komünist partilere yol ve izin verdiler. Filistin'de de Filistinli kalmayınca Filistin devletini tanıyacaklar! SSCB'nin çökmesinden sonra bizde olduğu gibi komünist parti liderlerinin dönüşlerine izin verildi. Çünkü bu ideoloji alevini ve rüzgarını kaybetmişti ve kimseye bir yararı veya zararı dokunmayacaktı. Komünist önderler Nihat Sargın ile Haydar Kutlu, Özal döneminde Türkiye'ye döndüler! Bir varlık gösteremeden söndüler! Şansları yaver gitmedi! Gitseydi ne olurdu? Rüzgarını kaybeden bu partinin i'rapta mahalli olmayacaktı! Timing diye bir deyim var. Yani zamanlama. Bir şey zaman aşımına uğradığında veya zaman tarafından eskitildiğinde geri dönüşü yoktur ve tavını kaybeder. Post mortem yani ölüm sonrası haline gelir. Dolayısıyla Filistinle İlgili gündemimiz tanıma değil, kurtarma olmalıdır. Aksi takdirde Macron'un yapmak istediği gibi sadece kandırmaca olur!

Macron'un teklifi kimi olumlu tepkiler aldı. Bu Mevlana'nın bir hikayesini akla getiriyor. Şems sırra kadem basmıştır ve ortalıkta gözükmez. Biri çıkar gelir ve Mevlana'ya Şems'i gördüğünü söyler. Bu müjdeli haber üzerine Mevlana müjdeyi getiren kişiye çıkarır hırkasını verir. Bu müjdeyi veren gittikten sonra sadık dostları şöyle dile gelir: Bu adam sizi umutlandırmak için gerçek dışı laflar etti. Şems'i gören falan yok! Bunun üzerine Mevlana dile gelir ve şunları söyler; Bunu ben de biliyorum. Sahtesine hırkamı verdim müjde gerçek olsaydı canımı vermekten kaçınmazdım!

Macron o hırkacılardan biri!

Mustafa Özcan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

YAZAR ARŞİVİ

Mustafa Özcan

Mustafa Özcan Diğer Yazıları