Dönüm noktasındaki dünya
Dünya hareketleriyle bize bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Fiziki ve siyasi olarak yer altı da yer üstü de sallanıyor. Adeta bir dönüm noktasından geçiyoruz. Gezegenimiz belki de insanların duyarsızlığına ve mazlumların savunmasız olmasına tepki duyuyor. Gazze bu küresel değişimde dönüm noktası teşkil etti. Küresel duyarsızlık siyasi olarak küresel felaketi tetikleyecektir. Ukrayna, Sudan savaşları ve Aksa Tufanı yaklaşık aynı dönemde (2023) başladı.
Son dönemlerde yazılarında ahir zaman olaylarına değinen tek isim rahmetli Mehmet Şevket Eygi idi. Sistematik olarak yazılarını bu konuya ayırıyordu. Meselelere onun gibi bu zaviyeden ya da ahir zaman alametleri zaviyesinden bakan pek olmadı. Bu da ahir zaman alametlerinin şiddetini gösteriyor. Ya da gafletin şiddetini. Olaylardan bir ders çıkartamıyor. Olayların dilini pek kavrayamıyor. İlgisi fantezi düzeyinde kalıyor. Ya da anlayan zümre çok dar dairede kalıyor. İnsanlar vur patlasın çal oynasın tarzında kemalinde eğlencesinde! Peygamberler tarihi gibi konularda kitapları bulunan Gazzeli Muhammed Ahmet el Mübayyız'ın oğlu, 2013 yılında olmalı bir rüya görüyor. Bu rüyayı babası Muhammed Ahmet el Mübayyiz yorumlayarak el Basair programında dile getiriyor. İlginç bir rüya. Rüyaya göre Gazze üzerinden dünyanın ve hakim düzenin şekli değişiyor. 10 yıl sonrasına (2023) işaret eden bu rüyada Gazze'deki çatışmalarla birlikte dünya düzeninin değiştiği görülüyor. Güneş ve yıldızlar kum saati içinde tepetaklak oluyor ve yere çakılıyorlar. Yıldızlar bölge ülkeleri veya İngiltere ve Fransa gibi sıradan ülkeleri temsil ediyor olmalı. Güneş ise ABD'yi temsil ediyor. İsrail'i de yıldızlardan biri temsil ediyor. Merkezde o yok! Olaylar da mevcut dünya düzeninde merkezi bir rolünün olmadığını göstermiştir. Geçtiğimiz günlerde Filistinli Azzam Temimi de el Hivar kanalında bir yorum yaptı ve Trump'ın davranışlarının normal olmadığını şımarık olduğunu ve Ad kavmine özendiğini söyledi. Zaten ABD'ye İkinci Ad kavmi olarak bakanlar çok. Kur'an'ın özelliği şudur: mazinin gölgesinde günümüzü ve geleceği işler. Bunun için bütün zamanların iki kapağı arasında dürüldüğü tek kitaptır. Trump'ın davranışları, Allah'ın bize Fussilet suresinde anlattığı Ad kavminin davranışlarını hatırlatmıyor mu?
Ad kavmine gelince, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve dediler ki: Bizden daha güçlü kim var? "Onlar, görmezler mi ki onları yaratan Allah kendilerinden daha güçlüdür! Ayetlerimizi inkar ettiler. Biz de onlara dünya hayatında rezillik ve ahiret azabını tattırmak için de o uğursuz günlerde üzerlerine sert bir rüzgar gönderdik. Ahiret hayatı daha çetindir ve üstün de gelemezler!
Zamanın bu diliminde her kavmin kötü insanlar bir araya geldi. Netanyahu, Trump ve Putin bunlar birer deccal değilseler bile Deccal numunesidirler. Ya da öncüleridir. Ahir zamanda bahsedilen şahsiyetler olmalılar. Onların ve duyarsız insanların yaptıkları yüzünden yeryüzüne fesat hakim oldu. Yangınlar, tsunami ve yanardağların harekete geçmesi felaketler zincirini tamamlayan halkalar. Her şey birbirini tetikler hale geldi. Her felaket diğer bir felaketi doğuruyor. Hadislerde büyük alametlerin zuhura gelmesinin adeta gerdanlığın veya tespih tanelerinin dağılmasına benzetilmiştir. El ıkdu inferata denilmiştir. Tespih tanelerinin bir arada tutan mekanizma dağılmıştır. Sonrasında büyük alametlerin sektirmeden hayata geçeceği ifade edilmektedir. Bu süreçte beklenen en büyük alametlerden birisi Duhan alametidir. Ayrıca bazı Tarık-Nibiru/Marduk gibi uzay cisimlerinin dünyaya çarpabilecekleri de varsayılıyor. Bu beklentiler içinde dünya felaketler ağını yaşıyor.
Bu arada dünya Rusya depremini ucuz atlattı. Nedeni de yakınlarda yerleşim yerlerinin olmamasıdır. Tarihin altıncı büyük depremi olan ve derecesi 8.8'i bulan depremde 'şans eseri' ölen olmadı. Kısmi olarak tsunami etkisi meydana getirse de bu da sınırlı kalmıştır.
Bundan önce Bali felaketi yaşanmıştı. "Son 40 yılın en büyük afeti" denilen 2004 Endonezya depremi, 9.1 şiddetinde meydana geldi ve 10 dakikaya yakın sürdü. 230 bin kişinin hayatına mal oldu. Deprem sonrası oluşan tsunamide dalgaların boyu 20 metreyi buldu. Deprem öyle şiddetliydi ki tüm gezegen bir santim hareket etti.
Gazze nedeniyle Mısır ile Ürdün rejimleri sallantıda ve istim üzerinde. Halkın öfkesine muhatap oluyorlar.
Siyasi tsunami de geliyor. Gazze olaylarının ardından mevcut Ürdün ve Mısır rejimlerini derinden sarsılmaya başladı. Mısır'ın bütün dünyada elçiliklerinin önünde gösteriler yapıldı ve Mısır'ın Gazze duyarsızlığı konu edildi. Halil Hayye gibi Hamas yetkilileri de bu durumu işlediler.
Denildiği gibi, el ikdu inferata/ imame dağılıyor ve bundan sonra büyük alametler peş peşe çorap söküğü gibi gelecektir. Kurtuluş, dünya ahiret dengesini yakalayabilmektedir.
Mustafa Özcan
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.