Mevlit Kandili'nde tevafuklar zinciri
'Hayatta tesadüfe tesadüf edilmemiştir' diye bir tabir ve deyim var. Bu deyimin ışığında hayattaki olayları birbirleriyle münasebet içinde ve bağlantılı, zincirleme, ardışık olaylar olarak görebiliriz. Rüyalarda da böyle bir kesit vardır. Aynı rüyayı birden fazla kişi gördüğünde buna mutavati yani bağlantılı ve bağdaşık rüyalar denilir. Bir başka ifadesiyle tevafuklu rüyalar da denebilir. Ezan rüyası buna örnektir.
Olaylar arasında sekme ve atlama yoktur. Tesadüf değil tevafuk ve teradüf vardır. Allah emri olmadan olayların vuku bulmaz.
Ayaklarımda mantar olduğundan parmaklarımın dokusu gevşemiş ve zayıflamış ve bir gün banyo eşiğinden adım attığımda sızı duymadım ama parmağımın altında birkaç damla kan izi gördüm. Başlangıçta önemsemedik. Lakin şekerimden mütevellit yara pek kapanmıyordu. Sonra bize yakın olan Bahçelievler Devlet Hastanesi'ne gittik. Sıhhiye personeli şekerle birlikte yara olunca telaş ettiler. Halbuki ben pek telaş etmedim sadece pansuman yapmalarını istiyordum. Onlar işi ilerlettiler ve ultrasyona soktular. Ayak damarlarımda tıkanıklık görünüyordu. Anjiyo edilmesini önerdiler. Lakin ameliyat sonrasında pek de korkulacak bir şey olmadığını ayağımın stabil olduğunu sadece diz altı bölümde kan akışının biraz yavaş seyrettiğini söylediler.
Nihayetinde bize 25 Ağustos 2025 tarihinde hastaneye yatmak için randevu verdiler. Beni ameliyatlar öncesi biraz stres basar ve gergin olurum. Yine de hastaneye yatmadan önce o vaziyette idim. Lakin Allah sekinet ve huzur verdi ve ilk defa tam narkoz olmadan ameliyata girdim. Ameliyat zor geçti. Sonraki kısıtlamalar insana daha da zor geliyor. Salı günü ameliyat oldum doktor akabinde ameliyatın iyi geçtiğini söyledi. Salı günü hastanede kaldım. Çarşamba günü taburcu edeceklerini söylediler. Mide gazı ve benzeri tali rahatsızlıklar nedeniyle kısa nekahat dönemi zorlu geçti. Konsültasyonlar sonrasında Çarşamba günü taburcu ettiler.
Hastaneye yattığım günlerde Hazreti Peygamberin veladetine sahne olan Rebiülevvel ayına girmiştik. Hastaneden Çarşamba günü taburcu oldum. Bir hafta sonraki Çarşamba yani 3 Eylül tarihi (2025) veladet ya da mevlit kandiline tevafuk ediyor. Beni ameliyat eden doktor kontrol için o güne randevu verdi. Nasipse kandil günü kontrole gideceğiz.
Bu bana aynı güzergahta bir başka tevafuku hatırlattı. 5 yıl önce yine aynı hastaneye yatmış ve burada 11 gün geçirmiştim. Ortalıkta pandemi salgını vardı ben de bu salgına yakalanmıştım. Hastanede kaldığım günlerden birisi ya da 28 Ekim 2020 tarihi mevlit kandiline denk geliyordu. Oda da eski bir televizyon vardı ve mevlit dinlemeyi arzu ediyordum. Ertesi günü 29 Ekim ise Cumhuriyet Bayramı idi. Daha vakti gelmeden çok coşkulu bir biçimde kutlanıyordu. En azından özel kanallar vasıtasıyla öyle yansıtılıyordu. Kandil kutlamaları, cumhuriyet bayramının gölgesinde kalmıştı. 11 günü yalnız, tek başıma bir odada geçiriyordum. Manevi bir dopinge ihtiyacım vardı. Onu Mevlit Kandili ile savmak istiyordum. Arzum yerine gelmeyince yani kanallar arasında doğru dürüst bir mevlit kıraatına denk gelemeyince yalnızlığım pekişti, bikesliğim bir kat daha arttı.
Demem o ki iki Mevlit Kandili arasında bir tevafuk yaşadık. Bizim hastane serüveni Mevlit kandillerine denk geldi. Bu tevafuklar zinciri en azından bir tefeül ve iyimserlik aşılıyor. Mevlit Kandili inşallah şimdiden Gazze ve bikes ümmet için hayırlara vesile olur.
Mustafa Özcan
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.