Mustafa Özcan
5.03.2025
Mustafa Özcan
Sırça köşkte oturan...
Tüm Yazıları

Sırça köşkte oturan...

İran ile aramızda dalgalı zeminde ikide bir kriz çıkıyor. Bunlar genellikle atlatılıyor. Lakin bölgede Esat rejiminin çökmesiyle birlikte stratejik zeminde ve dengede Türkiye lehine bir kayma meydana geldi. Bunu hem İran hem de İsrail fark ediyor. Hem de onları huzursuz ediyor. 'Gökten onaylı' İran rejimi bunu pek kaldıramadı, ağır geldi. Bu da dengesiz açıklamalara neden oluyor.

Eski günlerin özlemiyle denklemi geri sarmak için Suriye'de sabotaj faaliyetleri yürütüyor ve yeni rejimi sarsmaya çalışıyor. Onu ilişkiye zorluyor olmazsa sarsmaya ve tepetaklak etmeye yelteniyor. Bu hususta adeta İsrail ile yarışıyor ve rol dağılımında bulunuyor. İkisinin de ortak düşmanı Türkiye'ye dayanan yeni Suriye rejimi. Hem İran rejimi hem de İsrail rejimi, Esat rejimini özlüyor ve geri dönmesini arzu ediyor. Çünkü İsrail'in tanımıyla bildikleri bir şeytandı. Kaybına hayıflanıyorlar. Bu da Türkiye'yi rahatsız ediyor. Yeni Suriye rejimi, yeni ve cılız olduğundan kendisini savunacak ve söküğüne dikecek mecali yok. Bu nedenle İran, yeni Suriye'nin İsrail'in av sahası olduğunu iddia etmektedir. Türkiye'deki yandaşları gibi bu yolla kendince şamata etmektedir. Esasen Suriye halkı, İran ve Esat rejiminin av sahası idi. İsrail ile İran koordinesiz olsa bile yeni rejim toparlanmadan onu sağdan ve soldan sarsma ve kundaklama faaliyetlerinde bulunuyorlar. Zamanın çarklarını geri döndürmeye çalışıyorlar.

İsrail yönetimi, kendisini başta Dürziler olmak üzere azınlıkların hamisi ilan etti.

İran için de durum aynı. Dürziler, Kürtler ile Nuseyriler, her iki devletin de ilgi alanında bulunuyor. İşte bu zeminde Hakan Fidan, El Cezire Kanalına konuşuyor ve ezcümle şunları söylüyor: "İran, yeni Suriye rejimini istikrarsızlaştırmaya çalışıyor. Dış politikasının araçlarını ve aparatlarını da Şii milis güçleri oluşturuyor..." İran'ın dış politikasında çetelere ve milislere dayandığını ve bunun yanlış olduğunu vurguluyor. Bu hususun vahametini anlatmak için bir deyime başvurmuştur: Sırça köşkte oturan başkalarının camına taş atmasın..." Bunu yıllar önce Çeçen savaşçıları desteklediği gerekçesiyle Rusya'nın Ankara elçisi Albert Çernişev, Türkiye hakkında söylemiştir.

Vekalet savaşları yapmayalım, demek istemiştir.

Bu gelişmeler üzerine Ankara ile Tahran arasında protestolar gidip gelmiştir. Mesnevi ve Farsça uzmanlarından olan Türkiye'nin Tahran Büyükelçisi Hicabi Kırlangıç, İran hariciyesine çağrılmış ve Türkiye'nin bölgesel politikalarından duyulan rahatsızlık dile getirilmiştir. Türkiye'nin İran'ın yanlış politikalar izlediğini söylemesine mukabil İran da Türkiye'nin izlediği bölgesel politikaların kötü sonuçlarından bahsetmiştir. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, iki tarafın da izlediği otokontrol politikalarıyla krizlerin büyümeden aşıldığını ve dondurulduğunu ya da çözüldüğünü söylemiştir. İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi, bölgede ve Suriye'de İsrail'in gemi azıya alan saldırgan politikaların Türkiye'nin izlediği politikaların bir neticesi olduğunu ileri sürmüştür.

Ona göre doğan boşlukta İsrail, yükselmekte ve aradan sıyrılmaktadır. Zannederim tırmanma karşılıklı açıklamalarla ve protestolarla bu safhada sona ermiştir.

Lakin İran, 1979 yılından beri kendi doktrinine aykırı 'laik ama gerçekte mezhepçi/sekterist Esat rejimini' desteklemesinin hesabını vermemiştir. Bu rejim aynı zamanda çoğunluğa kan kusturan bir azınlık rejimidir. Bu politikalarını gözden geçirmek, nedamet getirmek yerine tüy dikmek istemektedir.

Kimsenin eli armut toplamıyor. Ümmeti iğfal ve kandırma politikaları ümmet lehine politika olamaz. İran karakteri gereği akıllanmaz, burnundan kıl aldırmaz ama acılardan ve yenilgilerden ders çıkarabilir. Travması bol olsun! Zaten Şii kültürü biraz da dövünme kültürüdür. Rengi, yas rengidir.

İsrail'in sahte Ağlama Duvarı var. İran'ın da maziden devralma Sasaniler'den kalma Persepolis gibi harabeleri ve ağlama duvarları var. Ya ağlarlar ya da ağlatırlar. Ortası yoktur.

Mustafa Özcan

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

YAZAR ARŞİVİ

Mustafa Özcan

Mustafa Özcan Diğer Yazıları