Sene-i devriyesinde Aksa Tufanı
7 Ekim 2023 tarihinde patlak veren Aksa Tufanı eylemi üzerinden iki yıl geçti. Süreç üçüncü yılına bastı. Süreç başladığı noktadan fersah fersah uzakta. Adeta dünyanın siyasi çehresini değiştirdi. Dünya düzeni su alıyor. Gemi batma emareleri gösteriyor. 7 Ekim Aksa Tufanı eylemini 11 Eylül ve etkileriyle karşılaştırmak mümkün.
11 Eylül'den sonra, Birinci dünya Savaşı kalıntısı Ortadoğu düzeni baştan sona veya aşağıya yenilenecek ve değiştirilecekti. İslami düzen olarak hilafetin yerine karma bir düzen kurmak istiyorlardı. 11 Eylül küresel düzeni etkilemekte 7 Ekim kadar etkili olamamıştır. Aksa Tufanı veya 7 Ekim dünya sistemini merkez üssünden vurdu.
11 Eylül üzerinden gidecek olursak; akabinde Şimon Peres gibilerin ürettiği ham haliyle BOP devreye girdi. BOP üzerinden bölge düzeni değiştirilecek ve İsrail eksenli bir düzen kurulacaktı. İsrail'in merkeziyeti resmileştirilecekti. Olmadı, bu tez büyük tepkiler çekti. Komplo olarak algılandı ve George Walker Bush süreci iyi yönetemedi. Süreç tökezledi. Esasen BOP, ismi olmasa bile kendisi ve karaltısı ya da ipuçları 11 Eylül'den önce Şimon Peres'in yazdığı Yeni Ortadoğu kitabına işaret ediyordu. 7 Ekim Aksa Tufanından sonra sürece ABD de eklemlendi. Daha doğrusu sahiplendi. Aksa Tufanı öncesinde ise BOP benzeri 'İbrahimizm barışı' kavramı ortaya atıldı. Bütün bunlar İslami düzen olan hilafetin yerine karma bir düzenin ikame edilmesini amaçlıyordu. Aksa Tufanı gölgesi altında büyük çapta 'İbrahimzm barışı' da çöktü. Geride yıkıntıları kaldı.
Nedenini hem Netanyahu hem de Trump biliyor. Orantısız vahşet karşısında dünya istifini bozdu. İsrail karşısında tutumunu değiştiriyor ve mesafe koyuyor. Hatta Trump'ın iki nedenden dolayı barış planını ortaya attığı varsayılıyor. Birincisi, üç bin yıllık savaş veya gerilim ve huzursuzluk dönemi olarak adlandırdığı geçmişin izlerini silmek, yerine barış ikame etmek ve bölgeyi barış vahası haline getirmektir. Barışla İsrail'in yalnızlığını kırmaktır. Aslında BOP'un teması da buydu.
Trump böyle düşünüyor ama İsrail kendisine yardım etmiyor. Hatta inadına sabote etmek istiyor. Trump'ın barış planıyla alakalı özel ajandası da var. Gazze barışı üzerinden Nobel barış ödülünü kapmak. Evdeki hesap çarşıya uymayabilir. Barış ödülüne konmak için elini çabuk tutmak istiyor. Sözle Netanyahu, Trump'ın zaafına oynayarak onu Nobel barış ödülü için aday gösterdi. Lakin fiiliyatta ayak sürüyor. Hatta Hamas'ın barış planına olumlu yaklaşması üzerine telefonda Netanyahu ile görüşen Trump muhatabından olumsuz sözler duyunca küfrü basmış. Bu bir şey ifade etmez. Trump bu! Ne zaman değişeceği belli olmaz, bir de bakarsınız biraz sonra döner iltifatlar da yağdırabilir.
7 Ekim başladığı yerde kalmadı ve küreselleşti. HAMAS'ın süreçte iki yanlışı oldu. Zaman ikisinin üzerine de örttü. Birincisi, İran ile sıkı fıkı ilişkileriydi. Süreç onları neredeyse birbirinden kopardı. İkincisi de, 7 Ekim ile birlikte Hamas'ın anlık bir değerlendirme ile savaşı başlatan ve saldırgan taraf olarak görüntü vermesiydi.
Süreç bunları aştı ve küresel bir zemine oturdu. Küresel dengeleri değiştiriyor. Netanyahu savaşı şahsi dürtülerle sürdürüyor. Tatmin edici bir sonuç da alamıyor. Bu nedenle İsrail halkı da bizar. Yakasını ondan kurtaramıyor.
Netanyahu Kaptan Ahab refleksi gösteriyor. Türkkaya Ataöv'ün Bush'a uyarladığı bu yansıtma veya tip Aksa Tufanı ve sonrasında Netanyahu'ya intibak ediyor. "Kaptan Ahab Sendromu" Herman Melville'in Moby Dick adlı romanındaki karakter Kaptan Ahab'ın beyaz balinanın peşinden gitme takıntısından ilham alınarak adlandırılan bir benzetme. Bu sendrom, kişinin tek bir hedefe (genellikle imkansıza yakın bir hedefe) körü körüne ve saplantılı bir şekilde kilitlenmesini ve odaklanmasını anlatıyor. Netanyahu gibi. Netanyahu'nun beyaz balinası da Hamas oluyor! Kısaca Netanyahu karakteri afakta kafasını dağıtıyor.
Mustafa Özcan
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.